Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara’nın, doğa ve termal cenneti eşsiz ilçesidir Kızılcahamam…
Ankara-İstanbul yolu üzerinde, Başkent’e uzaklığı 80 kilometre olsa da, konumu itibariyle sadece ilin değil, bölgenin en önemli yerleşim yeridir. Çam ormanları, şifalı suları, kekik ve çam balı, modern turistik tesisleri ile eskiden beri Ankaramızın akciğeri ve su deposu olarak bilinir.
Nedret Yener 1970 yılında işte bu ilçede; yeşil Kızılcahamam’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğreniminin ardından Ankara Abidin Paşa Endüstri Meslek Lisesi’nin Metal İşleri Bölümü’nden, 1987 yılında mezun oldu.
Evli ve iki çocuk babası olan Nedret Yener’in girişimci ruhu, ticarete yatkınlığı, üretme arzusu onu genç yaşında iş hayatıyla buluşturdu. Turna Reklam Şirketi’nde başlayan iş serüveni sırasında önce tahsilat elemanı, ardından genel koordinatör olarak çalıştı; gazete, dergi, radyo ve TV programları hazırladı. O yıllarda mali konulara da ilgisi vardı ve bu ilgisi yolunu Tul Muhasebe Bürosu ile kesiştirdi. 1.5 yıl süren muhasebecilik mesleğinin ardından ise hayatında önemli bir yer kaplayacak, Türk ekonomisine katma değer yaratacak asıl işine, sanayiciliğe adım attı.
1990’lı yılların henüz başıydı. Babası MKE’den emekli olmuş ancak bir kenara çekilmeyerek, “OSTİM’de dükkân açıp kendi işimizi yapalım” demişti.
Baba Necdet Yener kısa süre sonra da OSTİM’de küçük bir atölyede demir doğrama ve çelik kontrüksiyon işine girdi.
Nedret ve Nusret Yener kardeşler de babalarının izinden giderek aile şirketlerinde çalışmaya başladı.
1990’da deyim yerindeyse çırak olarak adım attıkları OSTİM’de, aradan geçen 28 yıla çok şey sığdırdı Yener kardeşler.Nedret Yener’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Yener-San bugün yüzlerce insana istihdam sağlıyor, ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.
1990’da çelik kontrüksiyon ve otomotiv yedek parça imalatıyla sektöre giriş yapan şirket, makine parkını genişletmeye, iş sahasını büyütmeye devam ediyor. Otomotiv yan sanayide kullanılan kaynaklı metal parçalar ve sac malzemelerin üretimini yapan Yener-San, bugün bütün bu üretimlerinin yanısıra asansör kat ve kabin kapıları imalatında, sektörün en önemli oyuncularından biri haline gelmiş durumda.
Yener-San Yönetim Kurulu Başkanı Nedret Yener; Sincan OSB’de temelini attıkları yeni fabrikalarının da tamamlandığını, asansör kat ve kabin kapıları imalatıyla ilgili tüm faaliyetlerini artık bu yeni tesislerde yaptıklarını söylüyor.
10 bin metrekarelik kullanım alanına sahip modern fabrikada, asansör kat ve kabin kapıları imalatı için en gelişmiş ve son teknoloji makineleri kullandıklarını vurgulayan Nedret Yener, “Yener-San, milli bir yerli marka olma yolunda ilerlerken, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edecek. Bugün sadece Türkiye’de değil, Fransa, Ukrayna, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan, İran, Ürdün, Libya ve Almanya’da, bir Ankara markası olan Yener-San’ın imal ettiği ürünler kullanılmaktadır. Bundan mutluluk ve gurur duyuyoruz” diyor.
Yener-San’ın OSTİM OSB’deki tesisinde ise CNC lazer kesim ve büküm işlerine devam ediliyor. Buranın bir sac işleme merkezi konumunda olduğunu söyleyen Nedret Yener,“Her iki fabrikamızda üretim yaparken öncelikli hedefimiz müşteri memnuniyeti. Bizi benzer kuruluşlardan ayıran en önemli özellik de her zaman söylediğimiz gibi ‘dost kapısı’ olmamız. Bayilerimiz ve müşterilerimizle bir bütünüz ve gerek satış-pazarlama, gerekse servis alanında onlara mahçup olmayacağımız, onları üzmeyeceğimiz ürünler imal ediyoruz. Türkiye’nin hem yerli, hem milli kuruluşlarından biri olma noktasında büyük gayret gösteriyor, daha nitelikli ve katma değeri yüksek ürünler üretmek için ar-ge ve inovasyon çalışmalarına, üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem veriyoruz” diye konuşuyor.
Nedret Yener iyi bir sanayici olmasının yanısıra, sosyal yönü çok güçlü, başarılı bir sivil toplumcu. İki yıl önce OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı Ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) Başkanlığı’nı üstlenen Yener, aradan geçen süre zarfında yönetim kuruluyla birlikte önemli çalışmalara, işbirliklerine imza attı. OSTİM, İvedik ve Sincan OSB’lerdeki sanayici, işadamı ve yönetici pozisyonundaki iş insanlarının ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamlarına katkıda bulunma hedefiyle çalışan ORSİAD, bugün Ankara’nın en etkin işadamı kuruluşlarındanbiri.
Bilal Güneş ve Murat Tuncel’in başkan yardımcısı, Orhan Kaya’nın genel sekreter, Mehmet Duman’ın sayman, Mehmet Ali Işık, Murat Göynük, Yılmaz Toprak ve Fatih Murat’ın da yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı ORSİAD, Başkan Yener’in yaşamında da önemli bir yer tutuyor.
Dernek olarak üyelerinin firmaları ve sektörleriyle alakalı sorunların tespiti ve çözümü noktasında ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Nedret Yener, “Üretim ve yatırıma dönük teşvik ve desteklerden daha fazla sayıda üyemizin yararlanması, orta ve yüksek teknoloji ürünlerin üretimi başta olmak üzere özellikle ekonomik yaşama ilişkin konularda üyelerimizin danışmanı, çözüm ortağı olmaya gayret gösteriyoruz. Biz her şeyden önce 400 üyemizin birbirlerini ve yaptıkları işi iyi tanımalarını, dostluk ve dayanışmanın yanında ticari işbirliği kurmalarını hedefleyen bir STK’yız. Bu çerçevede üyelerimizi bir araya getirecek organizasyonlara daha fazla ağırlık veriyor, yurt içi ve yurt dışı fuarlarına katılmaya, dünyanın neresinde yeni ürün varsa o ürünü sanayicimizle buluşturmaya, bu fuarlarda üyelerimizi yabancı partnerleriyle buluşturup ticari işbirliği kurmalarına olanak sağlamaya gayret gösteriyoruz. Bu arada sosyal sorumluluk çalışmalarını da çok önemsiyoruz. Özellikle toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik sayısız organizasyon gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye devam edeceğiz. ORSİAD aynı zamanda ülkemizin ve şehrimizin meselelerine son derece duyarlı yaklaşan bir STK’dır. Eylemlerimiz ve söylemlerimizle ülkemizin ve şehrimizin
çıkarlarına hizmet etmekten, ortak meselelerde yapıcı eleştirilerimizle ilgili kişi ve kurumların dikkatini çekmeye çalışmaktan çekinmeyiz” diyor.
Yener-San Yönetim Kurulu ve ORSİAD Başkanı Nedret Yener, girişimcilere ve gençlere ise çok önemli mesajlar veriyor.
“Çok çalışmak, maksimum düzeyde tasarruf etmek zorundayız” diyen Yener, sözlerini şu anlamlı satırlarla bitiriyor: “Artık üretmeden tüketme dönemini kapatmak zorundayız. Artık, daha fazla üretmek ama katma değeri yüksek ürünler üreterek, uluslararası pazarda rekabet etmek zorundayız. Ar-ge’ye, inovasyona yatırım yapmak, orta ve yüksek teknolojili ürünlerle ihracatımızı arttırmak durumundayız. İşsizliğin panzehiri girişimciliktir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi girişimci olma konusunda teşvik etmeliyiz, girişimci ruhlu insanlarımızın elinden tutmalıyız. Ve en önemlisi de birlik ve beraberlik duygumuzu, dayanışma ve kardeşlik ruhumuzu kaybetmeden ülkemiz için, geleceğimiz için tek yürek olmalıyız…”
Biz de kendisine teşekkür ediyor, iş ve sivil toplumculuk hayatında başarılarının ve üretkenliğinin katlanarak artmasını diliyoruz.
İyi varsın Nedret YENER diyoruz.
Saygılarımla
Levent Kandemir